Ülke olarak, toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, sevgi, barış ve hoşgörüdür. Kavgacı, baskıcı, korkutucu bir anlayış yerine sevgi dolu, barış dolu, hoşgörülü ve iyimser olmak, toplumu da sevgi ve barış toplumu haline getirecektir. Ancak, aldatıcı sevgi değil, sevgide doğruluk, dürüstlük, güvenilirlik ve insanca yaklaşım önemlidir. Anadolu toprağı, Yunus’un sevgi temleri; Mevlana’nın hoşgörü ve anlayış imgeleri; Hacı Bektaş Veli’nin, “Bir olalım pir olalım” deyişlerinin sevgi dolu esintileri insanları olgunlaştıran söylemlerdir. En vahşi hayvanın yavrusuna ve eşine gösterdiği sevgiyi, insan olarak bizler birbirimize karşı gösteremiyorsak, insanlığımızdan utanmalıyız. Bu nedenle barış varken savaş niye, sevgi ve hoşgörü varken şiddet, nefret, kin niye..!
Hepimiz biliyoruz ki, her gelen yeni yıl, bir önceki yılı aratıyor. Yeni yıllar hiçbir zaman umut yılı olamadı. Sadece yılbaşı akşamı mutlu olmak yetmiyor. Koskoca bir yılı bütün zorluklarıyla, acıları ve üzüntüleriyle göğüsleyebilmenin de hesabını yapmalıyız. Her ne kadar hepimizi derinden üzecek gelişmeler olsa da, gelin 2018'i sevgi, barış ve hoşgörü yılı yapalım. "Sevgisiz bir toplumda yaşanmayacağını" toplumun tüm katmanlarına anlatalım. “Sevgiler paylaşıldıkça büyür, acılar paylaşıldıkça azalır” sözünü bütün hayatımıza monte edelim. Sevgi, barış ve hoşgörü dolu bir yıl dileği ile herkesin yeni yılını canı gönülden kutluyorum...